Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluşa vesile olan, cennet kapılarının açıldığı, cehennem kapılarının kapandığı, şeytanların zincire vurulduğu, Kur’an-ı Kerim’in indiği ve bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini içinde barındıran Ramazan-ı şerifi geride bırakmanın hüznünü yaşamakla birlikte, (bizi bahar diriliğine erdirecek olan Ramazan) Bayramına ermiş olmanın sevincini yaşıyoruz.
Bayramlar sevinç günleridir. Çünkü bayramlar; Müminlerin nefisleriyle yaptığı mücadeleyi kazandığı ve bunun mükâfatını aldığı günlerdir. Bayramlar sadece bizim sevinip mutlu olduğumuz günler değil, sevincin ve neşenin paylaşıldığı; yetimler, çaresizler, hastalar, acizler, fakirler, öksüzler ve elden ayaktan düşmüş yaşlılar gibi mahrum ve mahzun gönüllerin de sevincinin ve kederinin paylaşıldığı zamanlardır.
O halde aile efradımızdan başlayarak, komşularımızı, akrabalarımızı, dostlarımızı ve arkadaşlarımızı ziyaret ederek sevinç ve kederlerine ortak olalım. Bayram fırsatını iyi değerlendirerek kırılan kalpleri onaralım. Küs olduğumuz kardeşlerimizle barışalım. Dargınları barıştırarak bir bayram yaşamaya çalışalım.
Bu duygu ve düşüncelerle, başta Manisalı hemşerilerimiz olmak üzere ülkemizin, milletimizin ve İslâm âleminin mübarek Ramazan Bayramlarını can-ı gönülden tebrik ediyor; bayramın ülkemize, milletimize, âlem-i İslâm’a ve bütün insanlığa huzur, barış, adalet ve merhamet getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.