16.03.2016

“Mutlu Aile Huzurlu Toplum” projesi kapsamında “Örnek Çiftler” konulu Aile Ziyaretleri yapıldı.

15.08.2014 tarihinde Mustafa ve Saime Keleşoğlu çiftini Kula’daki 140 yıllık tarihi konaklarında  ADRB olarak ziyaret ettik. 104 yaşında olan Mustafa Keleşoğlu ile 94 yaşında olan Saime Keleşoğlu çifti 74 yıl önce evlenmişler. 74 yıllık evliliklerinden çocukları olmamış ve 1 çocuk evlat edinmişler. Kula’nın ileri gelen ailelerinden olan örnek çiftimiz aynı zamanda yakın tarihin yaşayan tanıklarından…

Mustafa beyin babası Kula’da Kuva-yi Milliye’nin kurucu üyelerinden… 1935’de askere giden Mustafa bey askerlik dönüşü Kula’nın ileri gelen ailelerinden o dönemin Belediye Başkanının kızı  15-16 yaşlarındaki Saime Hanımla nişanlanır.4 yıl kadar nişanlı kalan çiftimiz 1940 yılında evlenirler. Mustafa bey evliliğinin henüz 6.gününde askere çağırılmış. Bu olayı Saime Teyzenin çok olgunlukla karşıladığını söylüyor. ‘Refikam’ olarak bahsettiği Saime hanım için çok itaatkar bir hanımdır,5 dakika dahi küs kalmadık. Ben iç güveyiyim bu ev hanımımın evi bir gün bile bana bu ev benim evim demedi. Çünkü evlilikte dil en büyük servet ve en büyük eczanedir diyerek mutlu evliliğin formülünü vermiş oldu. Eşinden ‘Meleğim’diye bahseden Mustafa bey bir gün rüyasında melek aradığını görüyor. Meleğin peşinden gittiği sırada bir anda yanına döndüğünü ve eşi Saime hanımı gördüğünü anlattı. Meğer rüyamda gördüğüm melek Saime Hanımmış. O günden sonra ona ‘Meleğim’ diye hitap etmeye başladım diyor .

Saime hanım:

Günümüzde boşanmaların arttığı ve bu konudaki görüşlerini sorduğumuz Saime hanım ise gençlerin her şeyi büyütmemeleri gerektiğini ve dillerine sahip olmaları gerektiğini söylüyor.

Kendi nişanlılık dönemlerinden bahseden Saime hanım o dönemde nişanlanırken bile birbirlerini görmediklerini ve nişanlısının kendisine yiyecek bir şeyler getirdiği zaman kapının önüne bırakıp gittiğini kapıyı çalmaya bile utandığını söylüyor. İlk evlendikleri günlerde Mustafa beyin kendisini karşısına alıp sizin ailenizde bir şey olursa bize, bizim ailemizde bir şey olursa sizin ailenize intikal etmesin dediğini ve hayatları boyunca da buna sadık kaldıklarını söylüyor. Namazlarını yıllardır cemaat olarak kılan çiftimiz öğleden önce birimiz öğleden sonra diğerimiz vefat etsin diye dua ediyoruz ayrılmak istemiyoruz diyor. Sohbetimizin sonunda yine gençlerin dillerine sahip olmalarını gerektiğini ,  dilin en büyük servet ve eczane olduğunu vurguladılar.

Bizde kendilerine teşekkür edip sağlıklı ve hayırlı ömürler dileyerek yanlarından ayrıldık.